Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

uzun atlama

См. также в других словарях:

  • uzun atlama — is., sp. Vücudun, bacakların sıçrama gücü ile yerden kesilerek alabildiğine uzağa konması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atlama — is. 1) Atlamak işi 2) Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma 3) sp. Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzun — sf. 1) İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı 2) Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece. Âşık Veysel 3) zf. Ayrıntılı, derinlemesine Uzun düşündüğünü unuttuğu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pentatlon — is., sp., Fr. pentathlon 1) Eski Yunan da koşu, uzun atlama, cirit atma, disk atma ve güreşi kapsayan atletizm yarışması 2) Günümüzde uzun atlama, cirit atma, disk atma, 200 ve 1500 m koşularını kapsayan atletizm yarışması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dekatlon — is., sp., Fr. décathlon Uzun atlama, gülle atma, cirit atma, yüksek atlama, disk atma, sırıkla yüksek atlama, 100 m koşusu, 400 m koşusu, 110 m engelli koşu, 1500 m koşularını içeren atletizm yarışması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… …   Wikipedia

  • sırık — is., ğı Değnekten uzun ve kalınca ağaç Duvarların üstüne yan yana henüz kesilmiş kavak sırıkları dizilmişti. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler sırık domatesi sırık fasulyesi sırık hamalı sırıkla atlama sırıkla yüksek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çizgi — is. 1) Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril Bu kâğıda üç çizgi çekti. Ö. Seyfettin 2) Yüz ve vücut hatlarının her biri Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu. O. Rifat 3) mat. Bir noktanın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahta — is., Far. taḫte 1) Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç Çam tahtası. Gürgen tahtası. 2) sf. Bu ağaçtan yapılmış Bilet toplanan tahta parmaklıktan geçtik. Ö. Seyfettin 3) Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme Yeni silinmiş tahtalar birkaç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»